18 Ocak 2011 Salı

fiiiiiyyyyuuuuu fiiiiiiiiiitt (bu bir ıslıktır)

Bugün keyfim yerinde. Nihayet 8 gün aradan sonra sevgilimle görüştük. Maalesef yarın şehir dışına gidiyor, bu da işin üzücü tarafı...
Şu arama tembelliği meselesini de geçen yazıda bahsettiğim şekilde, tatlı tatlı uzatmadan çözdüğümüzü düşünüyorum. İlerisi için ültimatom verdim. Seviyorum bu adamı, mavi gözlü sevgilim benim. Bazen beni öfkeden delirtsede, üzüntüden aç kalsam da O'nun yüzünden, gönlümü aldığı zaman deli gibi yemek yemelerim bile güzel geliyor bana. Ben O'nun sayesinde gözlerimi yeniden açtım. Feci bir depresyonun dibindeymişim, seviyorum diye bir başkasını-kendimi kandırıp durmuşum. Bu depresyonu ve çıkış yolunu bana O buldurdu. Gözlerimin içini parlatan adam... Konuları uzatmıyor, hele sıkılmış daralmışsa direk hatırlamıyor :) Herşeyden önemlisi beni idare etmesini biliyor. Neye kızacağımı, iyi tarafımı, nasıl sakinleşip neye sevineceğimi biliyor, bunu önemsemesi beni mutlu ediyor. Tamam ya tamam. Ufat tefek meseleleri uzatıp bunaltmayacağım sevgilimi. O'nu kaybetmemeliyim, elimden kaçırırsam evde kalırım vallahi :)
Tamam iyi güzel bunlar, beni, birçok insanı mutlu eden şeyler de benim iş durumum ne olacak? Evde iyice tembelliğe alıştım galiba, hayır sürekli başvurularda yapıyorum, ara sıra geri dönüyorlar, 1. görüşme yapılıyor sonra sonuç içina aramıyorlar bile. Bazen 2. görüşmeler için gittiğim de oldu ama sonuç yok. Mütevazi olamayacağım bu konuda, başvurduğum "yönetici asistanlığı" için vasıflarım fazla. Şubatta bir aksilik çıkmazsa çocuk gelişimi eğitimi başlıyor. Staj 2012 şubatta. Yani staja başlayacağım içinm 1 yıl iyi kötü idare edebileceğim bir iş olsun yeter. Bu anaokulu öğretmenliği gündemde yokken, düzgün işler bakıyordum daha çok, kurumsal firmalara cv gönderiyordum. Bir işe girip kısa süre çalışıp çıkmak benim tarzım değil, kalıcı bir iş aradığım için seçiciydim. Ama artık böyle bir lüksüm yok, çünkü 1 yıl çalışabileceğim bir iş olsun idare eder beni. Yönetici asistanlığı filan başvuruyorum daha çok, eleman da arıyorlar ama bana dönüş yok. Elbet bir yerde benim için bir iş vardır ama mümkünse kısa zamanda önüme çıksın lütfen... Bazen dışarı bile çıkmak gelmiyor içimden, akşam olmuş bir bakıyorum pijamam hala üstümde. Biraz açlıp kendime geleyim diye pijamaları çıkarıp eşofman giyiyorum, cildime bakım yapıyorum, bakım derken öyle pahalı maskeler filan değil. Temizleyici veya peeling, nemlendirici ve tonik. Bu biraz rahatlatıyor beni. Tırnaklar oje filan derken bir bakmışım vakit geçmiş ne güzel :) Yine de bunlara rağmen şükrediyorum Allah'a, ailem yanımda olduğu için. Onlar olmasa iş seçme lüksü diye birşey olamayacaktı. Sağolsunlar 1,5 yıl oldu çalışmayalı, kardeşim dışında bir şey diyen olmadı, demezler de biliyorum. Bizim ailede eğitime okula önem verirler, iş hayatında ise herkes kendine çalışır, isteyen eve yardım eder, etmeyene "neden etmedin" demezler, ayıp saymazlar da bunu. Bu yüzden çok şanslıyım ama sonuçta kaç yaşına geldim. Utanıp çekiniyorum para isterken, yük olmak istemiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorum için teşekkür ederim :)